Twitter
28 Kasım 2017 Salı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak şunları söyledi: Güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan yanlışları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Benim yurtdışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Elinde belgesi var mı? Yok"... 

Erdoğan'ın gündeminde başka konularda vardı. Eskiden beri yaşanan ancak son zamanlarda giderek daha sık kulağına gelmeye başlayan, kendisini son derece rahatsız eden bir hususu bugün paylaşmak istediğini aktaran Erdoğan, "Bürokrasi başta olmak üzere, pek çok yerde, nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan, nerede sorumluluğunun yükünü taşımayan biri varsa, hemen şu tarz ifadelerle işin içinden sıyrılmaya çalışıyor: 'Beyefendi böyle istiyor' veya 'Cumhurbaşkanımız böyle istiyor' veya 'Külliye böyle istiyor.' Bu yöntemin basit bir bürokratik işlemden, herhangi bir yatırımın detaylarıyla ilgili tercihlere, ömrümde hiç görmediğim, tanışmadığım insanların taltifi veya tasfiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. " diye konuştu.

"Bunun ispatı var mı? Benim ağzımdan çıkan böyle bir söz var mı?" diye soran Erdoğan, daha önce medyada, özellikle sosyal medyada kendisi adına ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığını belirttiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer ben birisine bir şey söyleyeceksem, bir konuda tavır koyacaksam, bir irade beyan edeceksem, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok, bunu bizzat kendim yaparım. Bırakınız Türkiye'yi, dünyada bu konuda açık yürekli, kararlı liderleri az görürsünüz. Bu kadar net." dedi.

"Sinsi tiplerden, riyakarlardan olmadık"

Kafasında kırk tilki dolaştırıp kırkının da kuyruklarını birbirlerine değdirmeyen sinsi tiplerden, ağzından çıkan ile gönlünden geçen başka olan riyakardan hiçbir zaman olmadıklarını, olmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, bunu böyle bilinmesini istedi.

Türkiye'nin ve milletin tüm meselelerini, tüm dertlerini, sıkıntılarını, beklentilerini konuşup, tartışıp, sırtlanıp, Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden geleceklerini ifade eden Erdoğan, bunu yaparken eski Türkiye siyasetinin çirkin yöntemlerinin hiçbirine ihtiyaçlarının olmadığını bildirdi.

AK Parti'nin Türkiye'ye sadece çok büyük hizmetler, çok büyük yatırımlar kazandırmakla kalmadığına, aynı zamanda siyaset anlayışını ve dilini de kökten değiştirdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet ile aralarına kimseyi sokmamak için yeri geldiğinde medyaya, yeri geldiğine bürokrasiye, yeri geldiğinde yedi düvele meydan okuduklarını, çekinmediklerini anlattı.

"Benim gözümde başarısız kişidir"

Şimdi birilerinin çıkıp bu tarz ifadelerle millet ile aralarına girmelerine izin veremeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bana göre bu tavır, yani; 'beyefendi, Cumhurbaşkanı böyle istiyor' sözü, adeta bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüşmüştür. Sorun çözme makamında oturduğu halde, kim olursa olsun, sürekli şikayet eden, suçu başkalarına atan, özellikle de bizi bahane ederek, kendini kurtarmaya, temize çıkarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısız kişidir.

Biz milletimize hizmet için gece gündüz demeden, şevkle, azimle, coşkuyla çalışıyoruz. Herkesten de bu şekilde hizmet ortaya koymasını bekliyoruz. Bakan bakanlığını tıkayacak, bürokrat kurumunu tıkayacak, siyasetçi teşkilatını tıkayacak, belediye başkanı belediyesini tıkayacak, ondan sonra da suçu bizim üzerimize atacak. Yok öyle yağma, herkes görevini yapacak."

"Babamın oğlu olsa..."

Cumhurbaşkanı olarak her zaman, işini yapan herkesin, değil önünü kapatmayı, daima en büyük yardımcısı, en büyük destekçisi olduğunu belirten Erdoğan, önüne getirilen tüm konularda, kararını muhataplarına olumlu veya olumsuz olarak açıkça ifade ettiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, işi sürüncemede bırakmanın, herkesin yüzüne duymak istediğini söyleyip, arkadan başka işler çevirmenin asla tarzı olmadığını aktararak, şunları kaydetti:

"Bizim tarzımız; doğruya doğru, yanlışa yanlış demektir. Bunu birlikte çalıştığımız, mesai sarf ettiğimiz herkes çok iyi bilir. Biz yıllarca bürokratik oligarşiyle mücadele ettik ama şimdi şahsım üzerinden yeni bir bürokratik oligarşi inşa etmeye çalışmaları asla kabul edilebilir bir durum değildir. Hiçbir bakanlıkta, hiçbir kurumda, hiçbir teşkilatımızda şahsımın adı kullanılarak, herhangi bir sürecin tıkanmasına, kurallar, kaideler dışında iş yapılmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınım da olsa, lütfen, bizzat ben bir bakanımı, bir bürokratı aramıyorsam, babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun.

Tüm bakan arkadaşlarıma, şu 15 yıllık süre içinde her zaman bunu söylemişimdir: Adımı kullanarak sizlere kim geliyorsa, lütfen eğer benden bir telefon almıyorsanız bana sorun ve bunu teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin. Ne demek adımı kullanmak. Bu bir defa bizim adabımıza, edebimize, siyaset etme anlayışımıza temeliyle terstir. Onlar kolaycılıktır. Bunu yapanlar; hepsi sahtekardır, dolandırıcıdır. Bunlara yol vermeyin. İsmimi, unvanımı, kendi yanlışına, kendi basiretsizliğine alet etmeye kalkan hiç kimseyi affedemem. Bu tarz davranışlarla karşılaşanlardan durumu Meclisteki, partideki, Cumhurbaşkanlığındaki özel kalem görevlilerimle lütfen şahsıma iletmelerini rica ediyorum."

Trump ile görüşme

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD Savunma Bakanlığından dün yapılan açıklamada, 'ABD'nin YPG'ye silah yardımını sürdüreceği' ifade edildi. MGK'dan bu yönde bir karar bekleyelim mi?" sorusuna, "Nasıl olsa biz görüşmelerden sonra açıklamamızı yapıyoruz." karşılığını verdi.

Erdoğan, "Bu bildiriye yansır mı?" sorusunu ise "Bakalım. Yansıma kabiliyetine göre değişir." şeklinde yanıtladı.

 Erdoğan, "ABD Başkanı Trump'la ne zaman görüşeceksiniz?" sorusuna yanıt verirken de "Kendisi 'Önümüzdeki hafta içinde arayabilirim' dedi, bu hafta içinde. Ararsa o, aramazsa ben arayacağım." ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, "Bugün saydınız tek tek, sözleriniz bürokratik yapıya mıydı? Benim adıma özellikle bakanlar dediniz..." sözlerine yanıt verirken de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepsine, hepsine. Tepeden tırnağa tepeden tırnağa, istisnası yok. Kendi ailem de dahil." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Size spesifik şikayetler mi geldi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Tabii canım hepsi geliyor. Kimse de bizi affedersiniz kullanma yoluna gidemez. 'Beyefendi böyle dedi, Cumhurbaşkanı böyle dedi'. Geliyor karşıma, kardeşim kim söyledi? Filanca söyledi, ne söyledi? 'Beyefendi böyle dedi'. Ver ismini. Ama... Ne aması? Ver işte. Şikayet ediyorsan ver ismini, ben de hakkından geleyim. Görevden almaksa görevden alırım. Olanları görüyorsunuz. Biz, artık bu makamı kullandırtmayacağız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Çünkü bu makamlar öyle sahtekarların, dolandırıcıların kullanacağı makamlar değil."