Twitter
Cumhurbaşkanı açıkladı... Hadımla birlikte zina düzenlemesi de gündemde
20 Şubat 2018 Salı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hadım dahil çocuk istismarı konusunda caydırıcı olan ne varsa yapılmasının şart olduğunu, zina konusunun da yeniden ele alınması gerektiğini belirtti. 

Erdoğan, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, çocuk istismarıyla ilgili yapılacak düzenlemelerle ilgili sorusu üzerine, Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"ZİNA KONUSU DA YENİDEN ELE ALINMALI..."

"Çocuk tacizleri, bunlar tabii asla bağışlanabilir, görmezden gelinebilir konular değil. Şu anda 6 arkadaşımız bu konuyla ilgili çalışmalarını başlattılar ve süratle bu konuda bir neticeye varıp, ardından da inşallah hemen hemen yasal düzenlemesini yapıp bunu parlamentoya taşıyacağız. Zina konusunun da yeniden ele alınmasının çok çok isabetli olacağı düşüncesindeyim çünkü bu toplumun manevi değerler noktasında farklı bir konumu var. Biz AB sürecinde, bu bir özeleştiridir, onu söylemek zorundayım, bu konuda bir yanlışımız oldu ki zina ile ilgili düzenlemeyi de yapmak suretiyle tacizler, vesaireler, bunları belki de aynı kapsam içerisinde değerlendirmemiz lazım. Bu Türkiye'nin bir defa batı ülkelerinin bir çoğundan farklı konumda olduğunu gündeme getirmesi bakımından önemli."

HADIM CEZASI OLACAK MI?

"Kimyasal hadıma bakışınız nasıl?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bu konularla ilgili olarak aklımıza, aklınıza ne geliyorsa, bunların hepsinin bilimsel anlamda çözüme kavuşturulması çok çok önemli. Buna malum kastrasyon deniliyor. Bu tür bir uygulama veya çok daha farklı bir şekilde cezai müeyyide... Yapılması gereken ve caydırıcılığı konusunda önem taşıyan ne ise bunu bizim yapmamız şart. Bu gerekiyor. Konuyla ilgili şu anda görevlendirilen arkadaşlarımızın çalışması ardından da Başbakan ve benim yapacağımız müşterek çalışmayla bir yere varacağız" yanıtını verdi.

"Zina bizim için yeni. Biraz daha açabilir misiniz? Kapsamı ne olacak?" sorusuna Erdoğan, "Yeni değil, çok çok eski. Kapsamı daha da geniş. Tartışılsın. Bunlar bizim daha önce yasal düzenlemelerimizin içerisinde vardı. Biz AB'nin talepleri, vesaireleri doğrultusunda orada böyle bir adımı attık ama yanlış yapmışız" karşılığını verdi.

"ONLAR DÜN CİDDİ MANADA DURDURULDU"

Erdoğan, bir gazetecinin "Suriye rejim güçlerinin Afrin'e ilerlediğine yönelik haberler var?" hatırlatması üzerine "Onlar dün ciddi manada durduruldu." karşılığını verdi. Erdoğan, "Girme çabaları vardı da mı durduruldu?" sorusunu yanıtlarken "Onların SANA televizyonunun yaptığı bir yayından hareketle böyle bir şey çıktı. Ondan sonra bu durduruldu" diye konuştu.

"Putin ile yaptığınız görüşmeden sonra mı durduruldu?" sorusuna Erdoğan, "Görüşmelerden sonra..." cevabını verdi.

'CUMHUR' İTTİFAKI

İttifak Komisyonunun çalışmalarını tamamlanmasıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak üçlü grubun içerisinde başkanlarımız konuyla ilgili açıklamayı yapacaklar. Bizde de Mustafa Şentop arkadaşımız konuyla ilgili açıklamayı bugün veya yarın yapacak. Artık bu bitmiştir. Genel Başkanlar olarak bu konuda mutabık kaldık. Detaylar hakkında üçlü grup arkadaşlarımız kamuoyunu bilgilendirecekler" diye konuştu.

Erdoğan, "İttifakın adı belli oldu mu?" sorusuna "Cumhur İttifakı diyebilir. Mutabık kaldığımız, Cumhur İttifakı" yanıtını verdi. İttifakın iki partiyle mi sınırlı kalıp kalmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, "Şu andaki görüntü iki partili gibi görünüyor ama bu üç olamaz diye bir şey yok. Şimdi AK Parti ve MHP olarak, kesinleşmiş olan bu" dedi.

#videooynat#451767#

 

SIRA AFRİN ŞEHİR MERKEZİNDE...

Cumhurbaşkanı, bu açıklamasından önce partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeminde ağırlıklı olarak Afrin operasyonu vardı. Bu sabah itibarıyla şu ana kadar bin 715 teröristin etkisiz hale getirildiği operasyonda, 32 şehit bulunduğunu bildiren Erdoğan, harekatın hem güvenlik güçlerinin hayatını riske atmamak hem sivillere hassasiyetle hareket edildiği için yavaş ilerlediğinin görülebildiğini söyledi.

Erdoğan, "Ama şu gerçeği kimsenin unutmaması lazım. Biz oraya önümüze geleni yakıp yıkmak için gitmedik. Biz orayı halen ülkemizde yaşayan yüz binlerce bölge halkı için güvenli ve yaşanılabilir bölge olabilmesi için bu hale getirmek için girmiş bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Adım atılan her yerin bundan sonra güvenli olarak kalmasının çok önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Aynı şekilde sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde çok daha hızlı bir şekilde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir. Böylece hem şehre ve bölgeye dışarıdan gelen yardımların önü kesilecek hem de terör örgütünün kimseyle pazarlık yapabilme imkanı kalmayacaktır." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'yi güneyinde oluşturulacakları terör koridoruyla çevrelemeye ve esir almaya kalkanlara, bu işin öyle kolay olmadığını göstermekte kararlı olduklarını vurguladı.

 "BİRİLERİ OSMANLI TOKATININ NE OLDUĞUNU SORUYORMUŞ..."

"Türkiye'nin ve Türk milletinin kırmızı çizgilerini yok sayanlara, gerekiyorsa alınlarının ortasına bu çizgileri nakşederek var olduğumuzu göstermek boynumuzun borcudur." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Birileri Osmanlı tokadının ne olduğunu soruyormuş. Bu soruyu soranlar, bizim tarihçilerimize itibar etmezler de en azından Batılı tarihçilerin yazdıkları Osmanlı tarihiyle ilgili kitapları okusunlar. Dedelerinden veya onların babalarından, Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de veya diğer cephelerde savaşmış olanlar varsa onlara sorsunlar, Osmanlı tokadının ne olduğunu. Daha da merak ediyorlarsa buyursunlar Afrin'e gelsinler. Bu tokadın, hak edenden başka kimseye atılmadığını da sorup soruşturup öğrensinler. Bu aziz milletin geçmişinde ne sömürge lekesi ne de soykırım ayıbı vardır. Kendini savunurken bile vicdanını ve ahlakını kaybetmeyen bir millete aksi yönde ithamlarda bulunmak bühtandır."

"BÖLGENİN TAMAMINDA MÜCADELEMİZ SÜRECEKTİR"

Tüm vatandaş ve dostlardan Türkiye'ye yönelik bu tür iftiraları tespit edip doğruları ortaya koyarak etkisiz hale getirmelerini beklediklerine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, askeri operasyonları daima en son ihtimal olarak, adeta mücbir sebep olarak, görmüş ve kullanmıştır. Yıllarca Suriye'deki terör örgütlerinden, ülkemize yönelen tehditlerin, ülkenin kendi dinamikleri ve uluslararası koalisyonun gücüyle önlenmesini bekledik. Baktık ki bu tehditler azalacağı yerde sürekli artıyor ve sınırlarımızı aşıp, topraklarımızın içinde bize zarar veriyor. Artık harekete geçmekten başka çare görmedik, göremedik. Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra teröristlerden arındırdığımız bölge, hem bizim hem oranın asli sahipleri için huzur ve güven ikliminin hakim olduğu yer haline geldi. Dikkat ederseniz bu harekattan sonra ülkemizin içindeki DEAŞ kaynaklı saldırılar da adeta ortadan kalktı. Afrin'de, İdlib'de de, Münbiç'te de aynısı olacaktır. Tel Abyad'dan Kamışlı'ya kadar sınırlarımız boyunca her yerde aynısı olacaktır. Hem oralardaki kardeşlerimizin geleceği hem de kendi güvenliğimiz için tek bir terörist kalmayıncaya kadar, şu veya bu şehirle sınırlı olmaksızın bölgenin tamamındaki mücadelemiz sürecektir."

"DİYALOG YOLLARINI KAPATMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ"

Erdoğan, Türkiye'nin diyalog yollarını açık tuttuğunu ve muhataplarıyla görüşmeleri sürdürdüğünü belirterek, "Diyalog yollarını kapatmayı da asla düşünmüyoruz. Geçtiğimiz günlerde pek çok muhatapla, çeşitli seviyelerde görüşmeler yapıldı, yapılıyor. Önümüzdeki dönemde de bu görüşmeler sürecektir. Aynı şekilde sahadaki operasyonlarımızı da kesintisiz devam ettireceğiz. Öte yandan sadece belli bir kesimle değil, Suriye meselesinin tüm taraflarıyla kesintisiz iletişim halinde olmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile dün Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken telefonla görüştüğünü aktaran Erdoğan, muhataplarıyla hem Suriye hem de diğer ikili meseleleri konuştuklarını bildirdi.

Diğer ülkelerin liderleriyle de her fırsatta bizzat görüştüğünü anlatan Erdoğan, "Sözün gücünü en iyi biz biliriz. Sahadaki varlığımızla sözümüzün gücünü birleştirerek, hem kendimiz hem de kardeşlerimiz için en iyisini, güzelini, doğrusunu başarmanın çabası içindeyiz." dedi. (AA)