Twitter
Olaylar ve Görüşler Özel - 7 Ekim 2021 (Dış politikada ne değişmeli?)
08 Ekim 2021 Cuma Süre: 01:40:24

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk TV'de gazeteciler Serap Belet, Muharrem Sarıkaya, Nihal Bengisu Karaca ve Nagehan Alçı'nın sorularını yanıtladı Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "TÜM MUHALEFET PARTİLERİYLE GÖRÜŞÜYORUZ" "Arkadaşlarıma 'Siyasetin Nevruz'u 1 Ekim'dir' dedim. Siyaset önümüzdeki 10 yılı belirleyecek kadar hareketli olacaktır. Bu hareket içinde bizim Gelecek Partisi'ni kurduktan sonra tempolu yürüyüşümüz devam ediyor. Bütün muhalefet partileriyle görüşüyoruz. Sayın Akşener misafirimizdi, geçen hafta sayın Karamollaoğlu misafirimiz olmuştu. 1 Ekim itibariyle iktidarın bazı hamleleri olacağı bekleniyordu. Siyasi mühendislik hamleleri, sosyal medya düzenlemesi bekleniyordu. Dün sayın Akşener geldiğinde parlamenter sistemi görüştük. Parlamenter sistemle ilgili Türk siyasetinde ilk kapsamlı, çerçeveli açıklamayı geçen sene 9 Kasım 2020'de Gelecek Partisi olarak yaptık. "DİYALOG, İŞBİRLİĞİ, İTTİFAK" Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu da ifade etti. En kapsamlı parlamenter sistem çalışmasının bizim tarafımızdan yapıldığını kadirşinaslıkla ifade etti. Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener'e teşekkür ediyorum. Sayın Akşener 26 Mayıs'ta açıklamış olduğu çalışmayı getirdiler. Karşılıklı görüşülecek. Üç tür ilişki tasavvur ediyoruz. Sistematik bir şekilde. Diyalog, işbirliği, ittifak. Bu üçü ayrı şeyler. Diyalog konusunda kapımız kimseye kapalı değil. Bütün partilerden, sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Bahçeli'den de randevu istedim. Bize en ağır hakaretlerde de bulunsalar, memleket meselesi varsa ben Hz. Mevlana'nın torunuyum, kimseye git demem. Kimseye önyargılı bakmaksızın görüşürüz. İşbirliği ise ilkeseldir. Parlamenter Sistem ilkesel olarak bu 6 partinin anlaştığı konudur. 6 parti bu konuda mutabakat halinde. Türkiye tek başına kişiselleştirilmiş bir Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'yle değil kurumsallaşmış bir Parlamenter Sistem ile yönetilmeli konusunda anlaşıyoruz. Başka partilerle de çalışma yapıp açıklama yapmayı planlıyoruz. İttifak ise farklı bir şey. Bir seçimle ilgili kader birliği yapmaktır. Parlamenter Sistem ile ilgili işbirliği bir ittifak asla değil. "ERDOĞAN BAŞÖRTÜSÜNÜ YOLSUZLUKLARI ÖRTMEK İÇİN KULLANIYOR" Sayın Erdoğan'ın taktiği varolan yolsuzlukların üstünü örtmek için başörtüyü bir örtü gibi kullanmaya çalışıyor. Biz yolsuzlukların olmadığı Türkiye vadediyoruz. Sayın Erdoğan bu meseleyi kökünden çözmek yerine, getirsin bir yasal düzenleme, bütün partiler destek verir. Başörtüsünü yasal ve anayasal düzenlemesi yapılması lazımdır. Bir hafıza var. Evlendiğimizde Sare hanım üniversite 2. sınıf öğrencisiydi. Yıllar geçti ihtisas sınavında başörtülü iken hakarete uğramasın diye kapıda bekliyordum. Ben Erdoğan gibi davranmam. Hiçbir şekilde başınızı öne eğecek hiçbir yolsuzluğa izin vermeyeceğim. Bugün muhafazakarların başı öne eğik. Bütün AK Partililer hem yolsuzlukların var olduğunu söylüyor, hem ona karşı olduğunu söylüyor. Yapacağımız ilk işlerden birisi başörtüsü veya dini vicdan özgürlüğü konusunda yasal ve anayasal teminatı devreye sokacağız. Tek başımıza gelirsek ilk işimiz başörtüsü özgürlüğünü her yerde teminat altına alacak anayasal ya da yasal düzenleme yapmaktır. 28 Şubat yasaklarının bir daha gelmemesi konusunda bütün ittifak üyelerinin yazılı teminatıyla o ittifaka gireriz. "KIŞI NASIL GEÇİRECEĞİMİZ KONUSUNDA KAYGILIYIM" Faizde en yüksek biziz. Enflasyonda üçüncüyüz. Faizi aşağı düşüreceğiz diye kur 9 liraya tırmandı. Önümüzdeki kışı nasıl geçireceğimiz konusunda ciddi kaygılarım var. Şu anda enerji fiyatları zirveye gidiyor. Son 1 ay içinde doğalgaz yüzde 30 attı. Şimdi kara kış geliyor. Yazın ucuzlatıcı etkisi gidecek bu yıl zorlu kış olacak. Ama sayın Cumhurbaşkanı bunu görmüyor. Enflasyonda 20'yi bulmamak için ayarlama yapıyorlar. Şu anda üretici ve tüketici enflasyona arasında yüzde 26'lık bant var. Ne yaparsa yapsın Cumhurbaşkanı, 10 bin market açsın. O zaman ne oluyor, çiftçiyi cezalandırıyor. Yüzde 25 zam verdik şeker pancarına diyor. Peki çiftçinin enflasyonu mazot ve gübre. Mazot yüzde 70 artmış. Tohum, yem yüzde 150 artmış. Ardahan'daki hayvancıyı da gödüm Sivas'taki çitçiyi, Aydın'daki pamuk üreticisini de gördüm. Herkes perişan halde. Maliyet enflasyonu bu halde iken onun girdisini kontrol etmeden nasıl fiyatları düşüreceksiniz? Geçen tanzim açtılar zarar ettiler. Patatesin, soğanın fiyatları yüzde 100 arttı, hiçbir şeye deva olmadı. Cumhurbaşkanı dostlar alışverişte görsün diye marketçilere savaş açtı. Sen bu 5 marketi cezalandırmak mı istiyorsun? Geçen sene pandemi şartlarında bu 5 markete izin verirken küçük esnafı niye kapattın? Türkiye'de gerçekten büyük bir yoksullaşma var. 2002 yılında Türkiye Bulgaristan'ın kişi başına düşen geliri 1,5 katı fazlaydı, şimdi Bulgaristan'ın 1,5 misli gerisindeyiz. Ortada vahim bir tablo var.